Cumartesi sabah erkenden kalkıp Bahçeşehir'e gittik babaanneyi ve Arjen'i ziyaret'e. Hani havuz patlamıştı ya yenisi geldi, babaannesi yenisini almış, bu daha güzel ama. Ayrıca istediğimiz bıdık bavulunu da almış babaannesi. Kahvaltının ardından Cem'in yeni havuzunu şişirip havuza indik hep birlikte. Biraz doldurduk havuzu koyduk bizimkini içerisine yok onun gözü büyük havuz da. Taktık şapkasını koyduk simidinin içine soktuk büyük insan havuzuna küçük insanı.
Aman ne mutlu ne neşeli, çıkarınca kızıyor, bırakınca hemen havuza yöneliyor. Elinde de yüzen kitabı hem yüzüyor hem kitap okuyor :) vallahi ben anlamıyorum ne yazdığını Hollandaca çünkü ama Pıtır anlıyor gibi :)
Ertesi günde yine havuzdayız bu kez rüzgarı ve güneşi kestiği için uyuması için kullandık güzelim havuzu. Girer mi artık bizim küçük adam o küçücük havuza aştı artık o kesmez onu o havuz. Şaka bir yana gerçektende içine havlu serip uyuttuk, bugün farklı olarak simidi çıkarttık elimizle karnından tutup yüzdürdük, eller ayaklar durmuyor yüzmeye niyetli bizimki. Dedim ya küçük adam oldu balık adam.
Süper... yorum yazabiliyorum...
YanıtlaSilCem kadar minik bebeklerin havuzdaki hallerine bayılıyorum. Nasıl içgüdüsel ayak çırpıyorlar nasıl doğal bir suda olma halleri var değilmi. Bayıldım bu hallerine balıkbebek cem.
Sevgiler