25 Nisan 2011 Pazartesi

Tipi Komik ama Duygusal bir kişilik

Küçük adamım artık benim küçük arkadaşım gibi. Herşeyimi onunla paylaşıyor onunla yapıyorum. Geçenler de elbise almıştım. Gördü "çok güzel" dedi. Saçlarımı açık istyor, topladığımda açmamı istiyor, öyle seviyormuş. Bir mağazaya gittik geziyoruz, almış eline bir çift çok şık terlik, "Bunları sana aldım" dedi. Görselliğe, güzelliğe önem veriyor.

Geçen haftaların birinde sabah uyanıp yanıma geldi. Anne Hülya öğretmenime çiçek almam lazım dedi. Peki annecim gidip alalım dedim. Bazen öğretmeninin faaliyet için getirmesini istediği şeyleri akşam söylemeyi unutup sabah söylüyor. Herhalde bahar temasını işleyecekler, çiçek kullanacaklar faaliyetlerinde diye düşündüm, ama yine de sordum. Neden çiçek almak istiyorsun dedim. " Hülya mutlu olsun " diye dedi. Ayyy nasıl hoşuma gitti. Aferin sana dedim. Gittik bizim sokağın köşesindeki yere, henüz gelmemiş çiçekçi. Üzüldü, sonra yoldaki bahçeden bir iki çiçek kopartık küçücük, onları götürdü Hülya öğretmenine. Umarım hep böyle düşünceli olur. Mutlu etmek önemli hale geldi onun için. Aynı günün akşamı yatarken Annecim iyi geceler, tatlı rüyalar, seni çok seviyorum, öpiim seni bir de sımsıkı sarıliim" dedi ve dediklerini yaptı. Sonra bana "mutlu oldun mu" dedi :)
Aşağıdaki resim anneannem buradayken çekilmişti, unutmuştum önceki yazımda koymayı, arabada uyuya kaldığında. Minik anneannesinin yanında huzur içinde öğle uykusu :)
23 Nisan kutlandı okulda, şarkıyla oyunla. Sabah söyledi yine bayrak almamız gerektiğini. Düştük yollara bulduk bir kırtasiye aldık bayraklarımızı, kendisine Atatürk resminin olduğu "en büyük" bayrağı seçti. Bu aralar böyle hep "en" olsun istiyor. Akşam okul çıkışı, okul kapısında poz verdi bayrağı ile, dil çıkarmadan parmaklar şekle sokulmadan ama yine yamuk yumuk poz :)
Resim faaliyetlerimiz tam gaz devam, kimi zaman pastel boya, kimi zaman sulu boya, kimi zaman da parmak boyası. Ama tema hep ateşli, ateş arabası, ateş motoru, ateş gemisi. neyse bunlar ???
Şimdiye tek silah veya kılıç almadık, almamaya özen gösterdik, okulunda da yokmuş. Ama yavrum eline uzun bir şey geçirdi mi onu silah yapıyor. Legolarla harika silahlar yapıyor ama iki de bir bu uzun lego silahları kırılıyor, düşüyor, alıyor tekrar takıyor yine düşüyor yine takıyor, bir döngüye giriyor pes etmeden. Reha'da bende üzülüyoruz bu duruma ama yine de almıyoruz valla.
Ben sana kartondan yapacağım dedim. Cumartesi buna zaman ayırdık, ben yaparken o da yapmak istedi o da yaptı. Benimkini gören Reha tek boyutlu olmaz dedi o da yaptı. İşte hepimizin eserleri. Reha'nın 3 boyutlu kılıcı, Hande'nin feminen süslü boyalı kılıcı ve Cem'in çocuk kılıcı :)
Sevimsiz hava içimizi daraltırken yakınımızdaki iki okula gidip bakalım 23 Nisan kutlamalarını izleyelim dedik. Birtanesinde hiç hareket yoktu, diğeri de biz gittiğimizde yeni bitmişti gösteriler,eee ne yapalım hadi parka gidelim dedik. Aşağıdaki iki resime şirin pozlar verdi. Ama "kızlar gibi yapmış" öyle söyledi :)
Bu da klasik cozutuk Cem pozu :)
Fonda da okulu var :)
Komik adamlarım, ikisi erkek erkeğe tabirini kullanarak beni saf dışı bırakıyorlar :)

13 Nisan 2011 Çarşamba

Alerjik Bünyesi var :)



Şimdiye dek belirlediğimiz tek şey antibiyotik alerjisi (Augmentin), onun dışında çok şükür bir şeye alerjisi yok. Ama peynir yediremiyoruz, hadi canım bak peynir çok faydalı ye biraz dediğim de, evet peynir çok faydalı ama benim alerjim var diyor. Kendi böyle uygun görmüş :)
Ama ben başka bir alerjisi olduğunu fark ettim. Ne mi ? Fotoğraf. Evet fotoğraf'a, fotoğraf çektirmeye alerjisi var.
Bir çocuk fotoğraf çekilirken hiç mi düzgün durmaz Allah aşkına :)

Bu aralar bu komik pozlar dışında haftasonu kahvaltısı yaptık anneannesi, küçük anneannesi ve teyze ile sonra da sahilde bisiklet keyfi.
Anneannesine gittiğimizde de Shrek izliyor her seferinde pür dikkat ( Bir film kaç kez izlenebilir ki )
Kendini resime verdi bu aralar, sulu boya favori. Aaaa bu akşam okuldan gelince okulda yaptığı resimlerle, resim sergisi açacağız oyun odasında.

8 Nisan 2011 Cuma

Bilmiyorum

Hullya öğretmeni bugün için (Cumaları parti günü okulda) cevizli kek istedi benden. Akşam yatakta Cem anne yarın Ozmo (hani şu ayı şeklinde keklerden) götürebilir miyim okula diye sordu. Ozmo'muz yok ama ben kek yapacağım dedim. Tamam o zaman cevizli ve üzümlü yap tamam mı dedi gayet istekli ve kendinden emin. Tabii ki annecim öyle yaparım dedim. Sessizlik oldu, sonra anne ben üzümü bilmiyorum yiyecek birşey mi dedi :) evet dedim yiyecek hımmm çok lezzetli, kekin içinde de harika olur dedim. İstersen kakaolu yapayım ne dersin dedim. ben kakao'yu da bilmiyorum dedi masum masum :) Yani çikolatalı demek dedim. Tamammmmm yaşasın dedi. Kakaolu yapmadım o ayrı :)



Netice de neleri bilip neleri bilmediğini kestiremiyorum bazen öyle şeyler söylüyor ki, şaşı beş oluyoruz nereden biliyor diye, bazen de işte böyle basit şeyleri bilmediğini fark ediyorum.
Ohhh beee :)

7 Nisan 2011 Perşembe

Anneliğin en güzel zamanı

El mi yaman bey mi yaman. Benim bey pek yaman valla. Biraz önce aradı beni hande aç bakalım bilgisayarı dedi, mail mi attın ben cepten bakarım dedim yok yok aç dedi açtım. Kontrol Panel'e gir orayı aç buraya gir şunu yap. Eeee neden yaptım bunları dedim. Gir bakalım bloğuna dedi. Yok canım dedim. Bak bakalım dedi.


Ohhh bee aylardır, kapandığından beri eeee başlarım mahkeme kararına demiştim. Üstelememiş, ilgilenmemiştim. Ama bir yanımda (hani ikizler burcuyum ya ondan) üzülüyordu. Yavrumun hatıraları gitti diye.


Bey bana harika bir de bilgisayar aldı hızlı mı hızlı hafif mi hafif. Cem'i sabah yuvaya bıraktıktan sonra eve gelip kahve mi alıp geçiyorum başına gazete mi okuyor, işlerimi yapıyor, ardından Senbencem'e yazamamanın burukluğuyla ayrılıyordum başından. Ama artık yola devam.


Artık çocuğumla daha keyifli ve kaliteli vakit geçiriyorum harika bir duygu, Cem'de daha mutlu ve huzurlu artık. 1 haftadır iş stresi yok, o kadar huzurluyum ki tarifi imkansız. Bu Cem'e ve Reha'ya yansıyor. Onlar da pek mutlu bu durumdan. Günlerim pek güzel geçiyor, arkadaşlarımla, sevdiklerimle, evimle ilgilenebiliyorum. Cem'in yuvada olması kendime vakit ayırmama imkan sağlıyor. Değmeyin keyfime. İşte buymuş annelik, işte buymuş anneliğin en güzel zamanı, mutlu ve huzurlu olmak, ona sağlıklı yemekler yapıp, onunla kaliteli zaman geçirmekmiş.

STAR DIVIDERS Pictures, Images and Photos