29 Mart 2010 Pazartesi

Büyüyor ve akıllanıyor mu ne

Minik balık tutkunum, epey zamandır balık yemiyordu. Reha bizi bir yere götüreceğini süpriz olduğunu söylüyordu. Çocuk oyun odası var mı dedim, Yok dedi, şu bizim yakında ki falanca yere gitsek orada çocuk oyun odası var dedim, ama Hande çocuk balık yesin dedi, eee iyi peki dedim.


Süprizini bozmayayım dedim ama huzursuzdum, ya Cem vızır vızır ederse, ya sürekli başka masalara iştirak ederse, ya ağlarsa, ya döker vs. vs.


Boşuna kendimi  yemişim efendi efendi oturdu, koca adam gibi bize eşlik etti, gıkını çıkarmadı, tabağına koyduğum balıkları kendi yedi, resim çektirilirken poz verdi. (Resimler güzel değil, cep telefonu ile bu kadar)




Sabahta kahvaltıdan sonra babasıyla birlikte babasının traş olduğu yere gittiler, önce Cem saç traşı olmuş babası beklemiş, sonra babası olmuş Cem büyük adam gibi babasının traşının bitmesini beklemiş.


Sanırım büyüyor :)

STAR DIVIDERS Pictures, Images and Photos

24 Mart 2010 Çarşamba

Rima Hanım ve Cem Bey

Önceki yazımda bahsetmiştim, Cem'le bir akşam Rima'sını görmeye gittik diye, Ebru gönderdi resimleri, onları koymadan olmazdı. Onlar birbirlerini çok seviyorlar, inşallah hayatları boyunca bu dostlukları sürecek, tabii bizim de :)


Primam Rima'nın yüzü gözüken bir resmini yollasaydı daha mutlu olurdum doğrusu. Rima'nın favori şarkısı "Düm Tek Tek"miş, onu çaldırdı, onda dans ettiler bizim dansçılar.


STAR DIVIDERS Pictures, Images and Photos

21 Mart 2010 Pazar

Öhö öhö öhö

Cem hala öksürüyor,bir türlü kurtulamıyoruz öksürükten, yine başladı öksürük şuruplarına, bakalım bu sefer geçecekmi. Doğrusu odasına aldığımız soğuk buhar makinasının çok faydalı olduğu söyleniyor ama henüz bana faydalıymış gibi gelmedi, hatta ters mi tepti diye düşünüyorum.


Geçen gün öğlen yatacağı esnada çıkartmış pijama altını ve çoraplarını, bir girdim ki odasına pijama altı yerde, eee ayaklar da çıplak, çoraplar nerede ?


Pek keyfi yok hala, günün bir kısmı keyifli ve enerjik bir kısmı keyifsiz ve durgun. Onu en çok mutlu eden teyzesi ve dedesi. Onların geleceğini duyduğunda zevkten dört köşe oluyor. Hele dedesi cebinden ona sürpriz çıkarınca...
Haftasonu havanın çok güzel olması tüm İstanbul'lular gibi bizi de dışarı da birşeyler yapmaya itti. Ne yapsak güneşin tadını çıkarsak dedik, benim hiç görmediğim bir yeri seçtik Yıldız Parkı Çadır Köşkü'ne kahvaltıya gittik. Anneannesi, teyzesi, güccük anneannesi ve dedesiyle.Cem parkta gezdi, oyun parkında oynadı, ama kucakta oturmayı arasıra dediğim gibi durgunlaşmayı da ihmal etmedi.




Aaa bu arada Primam resimleri gönderirse koyacağım buraya Cumartesi akşamı Cem'le Rima'sına gittik, çok özlemiş hergün sorar olmuştu, bazen arıyoruz Rima'yı telefonla, konuşuyorlar iki satır :) Artık kavga etmeden çok güzel oynuyorlar, hatta o akşam dans bile ettiler, Edi'yle Büdü gibiler. Ebru geçen gün ocak başında yemek pişirirken hayal kurmuş, Cem ve Rima büyümüşler akşam dışarı çıkıyorlarmış :) Ayy Ebru o zaman çok yaşlanmış olcazzz :)
STAR DIVIDERS Pictures, Images and Photos

15 Mart 2010 Pazartesi

Uykum var, yazmak istediklerim de

Bizim pasta hala hasta :) Düzelemedi gitti. Aşağıdaki resimde de arkadaki rafta yanyana dizilmiş ilaçlarını da çekmişim farkında olmadan. En favori oyuncağı oyun hamurları, o hamurlarla saatler geçirebiliyor, hiçbir oyuncak onu bu kadar mutlu etmiyor. Favori kahramanlarımız artık Iggle Piggle, Uppsy Daisy değil, çünkü o artık büyüdü, yeni kahramanları Spiderman ve Sünger Bob :)



Bir yerde okumuştum, hatta belki bundan daha önce bahsetmiş bile olabilirim :) 3 yaşına geldiğinde adını soyadıyla birlikte bilmeliymiş çocuk, Cem ayrı ayrı biliyor adın ne denildiğinde adını, soyadın ne denildiğinde soyadını, bir de cinsiyetini bilmeliymiş 3 yaşına geldiğinde, ilk söylediğimde olayı çözemedi, Sen erkeksin dediğimde hayır ben erkek değilim dedi ama abiler erkek, ablalar kız dediğimde çözdü :)


Bir de bu aralar pek dillendi, pek bilirkiş kendisi, geçen akşam aramızda geçen diyaloğu paylaşmayı bir borç bilirim :



Baba oldukça hastadır ve erken yatar, onu uyutmaya uğraşan annesi ile Cem bir sessizlik anında yan odadan gelen baba öksürüğünü duyarlar ve;



CK: Anne, baba öksüüyoy

HK: Evet canım öksürüyor

CK: Babam hasta mı omuş anne

HK: Evet annecim baban hasta olmuş

CK: Babaya şuyup veyelim anne

HK: Babalar şurup içmez ki Cem

CK: Babayı doktoya götüyelim

HK: Yarın götürürüz doktora

CK: Babam doktoydan koykuyoy mu anne ?

HK: Hayır babalar doktordan korkmaz

CK: Babam ineden koykuyoy mu ?

HK: Hayır annecim iğneden de korkmaz babalar

CK: Ben babama bakim mi ?

HK: Yok annecim sende hasta olursun babanın yanına gidersen

CK: Uzaktan bakim

HK: Olmaz Cem

CK: Opim mi, sayıliim mi

...

İşte bu ve buna benzer diyaloglar yaşanır hale geldi, türkçe'yi çözdü ya anneannesi ingilizce'ye giriş yaptırmış, önce 1'den 5'e öğretmiş bir de kalemi, bende kedi ve köpeği öğrettim, kediyi hep hatırlıyor da köpeği unutuyor, babası da anneyi ve babayı öğretmiş biraz önce bana "mummy" diye sesleniyordu, bayıldım :)


Bir de hergün değişen uyku arkadaşları var, bu öğlen ki uyku arkadaşı bir toptu, içeride bir şeyler yapıp odasına gittiğimde gördüğüm manzara çok komikti. Hemen koşup makinayı aldım ama uyanmasın diye flash kullanmadım onun için net değil haliyle, ayy kuzu elinde topla uyuyakalmış :)


Cem doğduğundan beri tavsiyeyle alımış, hatta o aralar Türkiye'de yoktu, kim giderse İngiltere'ye istiyorduk, ama artık Mothercare'de satılan, her zaman kullandığımız her derde deva kremi bugün Cem'in isilik olan gıdısına sürmeye çabalarken niye herkese önermiyorum diye düşündüm.


Sudocrem adı kremin; pişiklerde, egzema, yatak yarası, güneş yanığı, ikinci derece yanıklarda, yüzdeki yara ve aknelerde etkili olduğu görülmekte, ayrıca sadece bebekler değil her yaş grubu kullanabilir. Netice de tavsiye olunur.




Bu konuya nereden gelmiştim derken isilik olan gıdısından bahsetmişim, evet gıdısı isilik olunca oraya da bir kere güç bela sürdük, sonra kaldı ama o bir kere bile hemen kuruttu, bu akşam başka bir yöntemle sürdürmeyi denedim, o kutunun içine minik işaret parmağını sokup aldı kremden ve kendi sürdü, o bu işe konsantre olmuşken burnunun üzerinde ve dudaklarının altında gözüme çarpan kızarıklıklara da ben sürünce kremden işte böyle oldu küçük adam
STAR DIVIDERS Pictures, Images and Photos

10 Mart 2010 Çarşamba

EMZİK YOK ARTIK, SIRA BEZDE

Cem sonunda emzikten kurtuldu, aklına bile gelmiyor, bu kadar kolay olacağını bilmiyordum, emzik ve Cem bir elmanın iki yarısıydı çünkü. İlk zamanlar zorlandı özellikle gece yatarken istedi ama bir müddet sonra onu da kesti.


Şimdi sıra bezde, o konuda da gelişme katetti, çoğunlukla "anne kakam geldi" diyor, onu yaparken çişini de yapıyor. Sonra sifonu çekmeden kakalara bye bye yapıyoruz :)


Hastalık konusunda da bitti geçti derken dün akşam yine öksürüp, hapşırmaya başladı, yine tekrarlar korkusu ile şuruplara el attık. Hasta olunca öyle mahsun oluyor ki.

STAR DIVIDERS Pictures, Images and Photos