26 Mayıs 2008 Pazartesi

İyi ki doğdum, 34 oldum



Yolun yarısına 1 kaldı. Yaş kemale erdi, iyi oldu iyi. Bir olgunluk çöktü bana dün :) Reha ve Cem ile kutladık doğumgünümü. Reha hediyemi daha önce vermişti dayanamayıp, Aslı ablam da doğumgünümü Sapanca'daki evinde kutlayalım istedi, ev boş gidin kalın değişiklik olur dedi. Pek güzel oldu valla. Doğumgünü bahane herşey şahaneydi.

Cumartesi biraz geç kalktık önceki akşam bir düğüne davetliydik, uzun zamandan sonra ilk kez böyle eğlendim, döktüm kurtlarımı piste. Durum böyle olunca sabahta erken kalkamadım. Kalkıp hazırlanıp evden çıkmamız öğleni buldu. 1 saatte gittik Sapanca'ya. Ohhh harikaydı, heryer yemyeşil, kuş sesleri, uçan ve kaçan haşeratlar :)

Havuzumuzuda almıştık yanımıza, gider gitmez hafiften yerleştikten sonra ilk işimiz havuzu şişirip, doldurup Pıtırı soymak oldu, hemen giydirdik anneannesinin aldığı mayosunu ( resimde pek anlaşılmıyor ama çoook tatlı bir mayo, pek yakıştı oğluma ) cıbıl Cem'i oturttuk havuza, ayyy pek hoşuna gitti havuz. Şıpır şıpır ellerini suya vurup durdu, suratına sıçrayan su damlalarından önce korksada sonra alıştı. Havuzdan çıktıktan sonra da rehavet çöktü hemen uyudu.

Akşam Cem'in babası barbekü yaptı, Pıtır bu esnada uyuduğu için rahat rahat yiyebildik yemeğimizi, öyle hareketlendi ki, 1 sn. bile sakin duramıyor, ayyy ayaklanınca ne yapacağız düşünemiyoruz bile.

Yemeğimizi bitirdik Pıtır uyandı. Koyduk fotoğraf makinasını koltuğun üzerine zaman ayarını yaptık geçtik ailecek karşısına çektik kendi kendimizin resimini.

Akşam Cem yerini yadırgamadı, oyun parkını almıştık yanımıza, onun içinde yatırdık, korktum yadırgar uyumaz diye, herhalde temiz hava ve havuz keyfi çarptı, yattığı yeri bilmedi. İnsan birşeyleri yaşadıkça öğreniyor, ben yine birşey öğrendim ki öğrenmeme gerek olmayan akıl etmem gereken birşey. "Yatılı gidiyorsan yanına BabyPhone'u alacaksın". Cem üst katta uyudu eee bizde alt katta oturduk, ama huzurlu değil ya duymazsak diye çıkıpta terasta mumları yakıp şarabımızı içip hoş bir atmosfer yaratamadık başbaşa. Salonda oturup kısık sesle "Var mısın yok musun" izleyip çekirdek çıtladık :) Gece 12:30'da uyandı Cem, onu uyutmaya çalışırken babası'da kalktı, sarıldı öptü, doğumgünümü kutladı, tekrar yattı :). Sabah 06:15'te ayaktaydı cüce. Eeee be yavrum bugün benim doğumgünüm ne olurdu bunun şerefine biraz daha uyusaydın. Ama sağolsun Reha aldı onu bahçeye çıktılar bende 2 saat daha uyudum.

Kahvaltımızı yapmadan yine Cem'i havuzuna soktuk, kameraya çektik, fotoğraflar çektik, ondan sonra kahvaltımızı yaptık havuzun başında, havuz temizlenmemişti, giremedik, hiç olmazsa kahvaltımızı kenarında yapalım dedik. Kahvaltı bitti, keyif kahvemizi içerken yağmur başlayınca bizde topladık eşyalarımızı koyulduk dönüş yoluna, yok yok bu çocuğu temiz hava ve havuz çarpıyor anladım ben, arabaya binerken uyuyan Pıtır eve geldik yemeğimizi yedikten sonra uyandı.

Son bir satır ne yazsam da bitirsem bu yazıyı diye düşünüp durdum, bulamadım. Bu yazıda burada bitti...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder