Mevsimler değişti bahar yapmaz oldu. Nitekim yaz geldi İstanbul’a. Pazar günü Özgürlük Parkına gittik, hava çok sıcaktı ve ilk kez Cem’e kısa kollu giydirdim, tombik kolları ile çok yakışıklı oldu oğlum. Daha önce güneşte fazla kalıp yanan pıtırıma bu kez şapka takmayı da ihmal etmedim. Dersimi almışım gibi gözükse de hayır almamış olmalıyım ki güneş kremi almayı unutmuşum yanıma, korktum bu kez de kolları yanacak diye, ama neyse ki yanmadı.
Kalabalık yerlere yeni yeni girmeye başladık. Cumartesi de Ikea’ya gittik orası da oldukça kalabalıktı, Özgürlük Parkı da hınca hınç doluydu Cem nereye bakacağını şaşırıyor bu insan kalabalığını görünce ve fıkırdamıyor hiç, ehhh iyi de oluyor biz de rahat rahat gezebiliyoruz.
Gün geçtikçe pıtırım hareketlenmeye, sosyalleşmeye başladı. Boş vakitlerinde :) özellikle altını açtığımızda ayaklarını tutup konuşuyor bazen susmayacak gibi geliyor, favori kelimesi “baabob”. Artık rahatlıkla dönebiliyor, sırtüstü bırakıp 1 dakikalığına yanından ayrılıp geri döndüğümüzde yüzüstü dönüp bıraktığımız noktadan çook uzaklaşmış buluyoruz. Bir de yürüyesi var, sürekli ayakta durmak ya da yürütülmek istiyor, ayy bu yeni nesil pek hızlı gelişiyor yahu.
Pıtırım böyle hızla gelişirken bende kendime daha rahat zaman ayırabiliyorum. Uzunnnn zaman sonra ilk kez bu haftasonu geç saatlere dek oturabildim, DVD izleyebildim, yaşasın artık eski yaşamıma geri dönüyorum galiba.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder