12 Eylül 2008 Cuma

CEM'den, CERN'den, BEN'den, BİZ'den

Yaz bitiyor yavaştan, havalar serinlemeye başlıyor, CERN de düğmeye bastı zaten, ne olacak belli değil. Gün gelip Cem bu yazdıklarımı okurken anlamakta zorlanacağı şeyler yazmıyorum buraya. Ama kesin CERN ne ? hangi düğme ? diye soracak. Eeee niye yazdım o zaman değil mi, ama günlerdir bu konu yazılıyor, yayınlanıyor ve konuşuluyor. Bilinmezliğin verdiği bir endişe de bizleri sarıyor, işlem başlatıldığı gün İstanbul’da, ki bu deney İsviçre – Fransa sınırının 100 m. altında yapılıyor, bazı ebeveynler çocuklarını okula göndermemiş. İşte böyle bir endişe söz konusu. Ha bende ne var onu söyleyeyim, bu deney depremleri tetikler mi endişesi var. Özetle “Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) isimli parçacık hızlandırıcısında, atom çekirdeğindeki protonlar çok yüksek enerjiyle çarpıştırılacak. Çarpışma sonucunda ortaya çıkacak parçacıkların evrenin işleyişindeki rolleri incelenecek. Canım Cem büyüyünce ben sana anlatacağım bu deneyi tamam mı oğlum…

Gelelim AfaCem’in maceralarına. Hiperaktivite henüz anlaşılmıyormuş ama ben anladım öyle bu çocuk, durmuyor duramıyor, dolapların tepelerine tırmanıyor, sehpa’nın üzerine çıkıyor ve bu bıdık daha yürümeden bunları yapıyor. Bu durumu resimleyemedim ama annem telefonla bak bir kameradan nerelere çıktı dediğinde kameradan görüntü aldım, o nedenle çok net değil.



Geçenler de pikniğe gittik Cem'in babasını işyerinin organize ettiği, pek eğlendi herkesin maskotu oldu bıdık. Hamak'ta sallanmaktan çok keyif alırken, palyaço ablasından çok korktu, niye onun yüzü öyle boyalı, bu nasıl birşey diye inceledi inceledi durdu palyaçonun kucağındayken, sonra yok bu alışık olduğum bir yüz değil diye düşünüp bastı yaygarayı.


Parkta salıncağa binmesi bile sıkıntılı, yok oturupta bir ileri bir geri sallanmıyor, ayağa kalkmaya çalışıyor, arkasına dönüyor, kaydıraktan kaydırılırken kaymak yerine kenarlara tutunup bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ama ben çoook dua etmiştim bana benzemesin Reha’nın çocukluğuna benzesin diye, ama bana benzediiii, bende düz duvara tırmanırmışım. Haa mıy mıy bir çocukta olsun istemezdim doğruya doğru ama bu kadar hareketli olması da bize yazık yaaa. Kısacası YANDIK !!!

Geçen hafta bir akşam Reha evde yokken Nevra ablasıyla oynarken eli kaydı “kafa küt”, bakmayın böyle esprili yazdığıma çok korktum. Dolabın en sivri köşesine çarptı alnını, ben panik oldum pek fena, neyse ki Nevra daha soğukkanlı davranabildi. Allah razı olsun Nevra ve Ulaş hemen bizi hastaneye götürdü. Allah’a çok şükür bişi çıkmadı ama gece takip ettik, sürekli uyandırdık, birkaç günde de şişi indi neyse ki.

Nevra ablası işi gücü bırakmış Cemtos’u için Milupa’nın sayfasından meyve Cem’ler yaratmış, bir de klip yapmış ama onu kaydedemediğimden koyamıyorum buraya. Bakın nasıl olmuş Meyvecik Cemcik.




En önemli gelişmede, Cem 10 günlükken Türkiye’ye Cem'i görmeye gelen Amcası ve Seda ablası 10,5 ay aradan sonra geldi Hollanda’dan haftasonu. Benim sorduğum soruya bakın : “Nasıl buldunuz, büyümüş mü?” hehehe yok büyümemiş 10 günlükken gördüğümüzde nasılsa şimdi de öyle :) hahahaaa. Büyümüş buldular, bayıldılar Pıtıra. Cem ilk gördüğünde yadırgadı amcasını ve Seda ablasını, hafiften dudak büküp ağladı, ama sonra alıştı, en çokta Seda ablasına ilgi gösterdi, çapkın çapkın güldü ona, o tam gülerken amcası ahh canım diyince kaşları çattı Seda ablası tatlım diyince yine güldü. Seda ablası oynadı, amcası besledi.


Amcası ve Seda ablası Cemtos’a benim de çocukluğumda severek oynadığım, bana çocukluğumu hatırlatan tahta oyuncaktan almışlar. Şu aşamada Cem henüz anlamıyor, oynayamıyor fırsat bu fırsat ben oynuyorum.

Bu arada Cem’in uyku ve kilo sorunu aynen devam etmekte, sabırla bekliyor, elbet bir gün düzelecek diyorum, Ferber’e kendimi de Cem’i de hazır hissetmiyorum, hisseder miyim bilmiyorum, zor bir iş bu, kıyamam gibi geliyor.

Bu da Cem’in jakuzi keyfi yaparken annesi tarafından köpük adama çevrilmiş hali, çok sevdim koymak istedim bu resmi.


Yazıya bir güzel başlık atmışım, gel gör ki benden, bizden bahsetmemişim. Bizde herşey rutin şu aralar anlatacağım farklı günler yaşamıyorummmm desem yalan olur, vallahi yaşıyorum da henüz "yapım aşamasında" anlatamam, neticelenince detaylarıyla paylaşacağım, baby-sitter konusu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder