26 Mayıs 2009 Salı

İyi ki doğdum, Cem'in annesi oldum

Yaş 35 olur da Cahit Sıtkı Tarancı anılmadan olur mu ? Olmaz. Ama şiiri okuduğumda ak düşmüş saçlardan, çizgilerden ve gözün altındaki morluklardan bahsediyor, “Nerde o günler, o şevk, o heyecan” diyor. Allah Allah bu bahsettiklerinden hiçbiri bende yok ama :)

Geçen sene ne yazmışım dedim : “Yolun yarısına 1 kaldı. Yaş kemale erdi, iyi oldu iyi. Bir olgunluk çöktü bana dün :)” demişim. Kalan 1 de uçup gitti, yaş kemale ermiş, olgunluk çökmüş, iyi de ruhum hala pek genç, pek neşeli, pek heyecanlı. İyisi mi sayıları takmamalı keyifle yaşamaya devam etmeli. Yolun yarısına geldiğimden Cumartesi gününden beri kutluyoruz :) Reha çok çalıştı, çok önem verdi, hediye, kart, yemek, çiçek, pasta. Ayy çok güzeldi hepsi.

Kutlayanlara, hatırlayanlara, herkese çok teşekkür ediyorum. Ebrucuğum dünkü yazısını bana ayırmış, nasıl şaşırdım ve nasıl mutlu oldum anlatamam.

Reha, Cem adına çiçek yollamış, çok mutlu oldum, Cem’den aldığım 2. çiçek bu, daha önce parktan kopardığı sarı minik çiçeği getirmişti bana, pompik avucuna sakladığı çiçeği bana vermek için avucunu açtığında, ezilmiş çiçeği görünce pek gülmüştüm, ezik çiçek kurudu, saklıyorum.

Akşam kapı çaldı, gelen kişi beni sordu, koştum kapıya, elinde vazo içinde kırmızı güller, Reha bana baktı, ben ona, şaştık kaldık. Reha’dan değil peki ya kimden ? Nevracığım göndermiş, meğer gün içinde beni arayıp ne yapıyorsun dediğinde, akşam evde misin diye sorduğunda çiçeğin gelip gelmediğini kontrol ediyormuş :)

Sonrasında Cem’le pastamızın mumunu üfledik, yaktık, üfledik, yaktık, üfledik…..

Gelelim Cem Boy’a, kendisi antibiyotik sayesinde iyileşme yolunda ilerliyor, mızmızlığı, huysuzluğu azaldı. Ayyy şu hastalık ne kadar değiştiriyor, huyu suyu tepe taklak oluyor, neyse ki çabuk eski haline dönüyor, kalıcı olmuyor.

Kelimeleri arttı, çenesi pek düşük durmadan bir şeyler söylüyor, hatta şarkı söylüyor, melodileri oldukça başarılı. Arabayla bir yere giderken müziği açıyorum, hem araba kullanıp hem şarkı söylüyorum, o da hem etrafı izleyip hem de şarkı söylüyor, hatta abarttı, araba koltuğuna oturur oturmaz “nay nay” diyor :)

Televizyon izlemiyor, ilgisini hiç çekmiyor, iyi mi kötü mü bilmiyorum, araştırmalarım izletmeyin diyor, ama bir yandan da izleseydi oyalanırdı diye düşünüyorum. Kitap kurdu da sayılmaz, neyse ki yeni kitapları arasında “Taşıtlar” kitabı favorisi, onu kendisi de alıp bakıyor, bize “ıtak”, “ayaba” diye gösteriyor, hem de birisi ona gösterdiğinde mutlu oluyor, aldığım masal kitaplarını okumaya başladığımda hala birkaç dakika dinleyip sonra başka eğlencelere yelken açıyor.

Şu tencere tava olayı ne olacak bilmiyorum, akşam eve girdiğimde hemen elimden tutup mutfağa götürüp mama mama diyor, yani tencere ve kaşık istiyor, tencerenin kapaklı olması da mecburi, okudum, araştırdım her çocuk bunu yaparmış, ama Reha karşı ne gerek var kız çocuğu mu bu diyor, evet de geçecek dönemsel bu diyorum, ikna edemiyorum, bir yeni dönemsel aktivitesi de elindekileri fırlatmak, eskiden sinirlendiğinde yapardı, elinde ne varsa atardı, şimdi her an yapabiliyor, en son dün akşam fırlattığı pil gözümün altına isabet etti :)

Tüm bunların içinde bizi en çok zorlayan araba kullanma isteği, araba koltuğunun emniyet kemerini çıkardığımız an kendini ön koltuğa atıp direksiyon başına geçiyor, direksiyonu çeviriyor, vitesi ileri geri itmeye çalıyor, el frenini indermeyi deniyor :). Veee biz onu oradan almaya kalktığımızda kıyamet kopuyor. Bunun geçici bir uğraş olmadığını biliyorum ve çözüm yolu aramıyorum, çünkü yok, çünkü genlerinde var.

Böyle işte, ben oldum 35, çocuğum oldu 19,5 aylık, bizi deniyor, hayatı öğreniyor, ben yaşlanıyorum, ama ruhum genç, Reha kır saçlarıyla zaten yaşlı :), ama her şey çok güzel :)

9 yorum:

  1. iyi ki doooğddduuuuuuun handeee, iyi ki varsınız hande ve ceeeeeemm. mutlu yıllar sizeeeeeee:))))

    YanıtlaSil
  2. iyi ki doooğddduuuuuuun handeee, iyi ki varsınız hande ve ceeeeeemm. mutlu yıllar sizeeeeeee:))))

    YanıtlaSil
  3. Iyiki dogdun canim... Yeni yasin sana daha cok mutluluk daha cok ask ve 365 cem'li günler getirsin :-)

    YanıtlaSil
  4. mutlu yıllar:)sevdilkerinle ve sağlıkla:)

    YanıtlaSil
  5. Canım :):)kim derki sana 35?
    Senın herseyden önce ruhun 18, geziniyorsun ortalıkda :):)o herseyı fırlatması var ya gayet normal bazı cocuklar camdan dışarıda bıseyler fırlatıyor.benımkı kocaman saatı şangır şungur diye atıvermısdı camdan aşşagıya:)

    YanıtlaSil
  6. mutlu yillar handecim. tadindan yenmez bir yil diliyorum :):)

    YanıtlaSil
  7. Hande merhaba.Blogunu keyifle takip okuyorum .Özellikle sana ,meripoint'e ve Defdef'in annesine özenerek blog yazmaya başladım. Mutlu yıllar .
    (not: yorumum gitti mi gitmedi mi bilemediğimden bir kaç kez gönderdim ,kusura bakma )

    YanıtlaSil
  8. Hande'cim, sana güzel ailenle beraber mutlu ve sağlıklı seneler diliyorum. İyi ki varsın, iyi ki buradasın.

    YanıtlaSil
  9. Mutlu yıllar Hande! Mutlu yıllar, mutlu yıllar, mutlu yıllar sanaaa!

    YanıtlaSil