
1 Mayıs güneş’in kendini gösterdiği saatlerde ne yapsak nerelere gitsek, nerelerde olay yoktur derken hadi Özgürlük Parkına gidelim dedik. Amannn geçen sefer hava çok iç açıcı olmadığından gayet sakin olan park bu kez çok kalabalıktı, oyun alanında çocuklar altalta üst üste olunca indirmedik Cem’i arabasından. Etrafta biraz yürüyüş yaptık.

Sonra Cem’i saldık çayıra :) Ooooo kendine kız arkadaşlar buldu hemen, vakit kaybetmeden sarıldı onlara :) Çapkın olacak kesinnnn. Oturdu, oturdu, kalkmadı, çünkü kalkamadı. İstedim kendi kalksın ama yok ellerini halaaaa çimlere değdirmiyor, ama sonunda tarifi zor bir şekilde uğraştı etti kalktı.

Keyifli bir gün geçirdik, hava tamamen düzelse, daha gitmek istediğimiz çook yer var, sabırla gelemeyen baharı bekliyoruz.
Bu arada Bye bye demesini öğrendi, sabah evden çıkarken sarılıp öpüşüyoruz, teletubbies'ler gibi hadi "sıkı sıkı sarılalım" diyorum, sarılıp öpüşüyoruz, sonra el sallayıp "baabay" diyor bize :)



Şimdilik baabay.

ay ben onun çimenlerde yürüyüşüne ölürüm ya, sanki büyümüş de küçülmüş. şu çimene elleşmemesine de hastayım, alem çocuk cem :P
YanıtlaSilbıdık burnunu öp benim için, baybaaaa:))
:) Öpcem akşama söz
YanıtlaSilNe çok yakışmış kısa kollu, içimi ısıttınız:)
YanıtlaSilDün de yazmıştım ama blogger'ın azizliğine uğradığım için gönderemedim... Bayıldım Cem'in çimlerin üstündeki efe efe yürüyüşüne... Ve bir de o ilk resime... İçine atlayasım geldi burdan...
YanıtlaSilO çimlerin üstünde yürürken rap rap pozu nedir öyle yaaa? Tam adam ufağı :))
YanıtlaSilO çimlerin üstünde yürürken rap rap pozu nedir öyle yaaa? Tam adam ufağı :))
YanıtlaSilözledim dombişimi hırrrrr:)
YanıtlaSil