
Resim çekmeden duramıyor babaannesi, sürekli çekiyor çekmesine de bizimle pek paylaşmıyor, nitekim Reha bir bakim neler var dedi, açtı baktı Cem'in onlar tarafından çekilen resimlerinin bulunduğu klasörü. Aman allahım neler var neler bizde olmayan. Durum böyle olunca yine geriye gideceğim :)
Alttaki resim hani şu lohusalık denen zamandan, evde tek başıma 3 ay Cem'le başbaşa kalıp o yeni annelerin el bebek gül bebek bakıldıkları zamanı valla ben pek yaşayamadım, neyse ki bir adet resim varmış öyleymişim gibi :)
Bu da yine aynı gün çekilmiş, bir heves koymuşum yatağına, ama sanki oyuncak bebek yatıyormuş gibi :)
Ne kadar çabuk geçiyor zaman hatırlamıyorum bile bu minik, el kadar hallerini, ne kadar korku dolu gözlerle bakıyor etrafına, eee haliyle 7 günlük bu resimde, anne karnındaki konforlu yaşamından sonra hala adapte olamamış bu dünyaya :)
Nadir rastlanan SenBenCem resmi, denk gelmiyor böyle bir arada resim çektirmek, tulumlardan bıkmış, küçük adam giysileri giydirmeye hevesli olduğum günlerden, 2 ay 10 günlük bu resimde.
Bu resimde Reha'nın hevesle ne alalım bebeğe diyen arkadaşlarına aldırdığı hepi topu 3-4 kez kullandığı adını tam bilmediğim ama sanırım kanguru diye anılan aparatla gezerken, Reha pek mutlu ama Cem'in ne kadar rahat o bilinmez :)
Daha da bir sürü görmediğimiz resim var ama içlerinden bir kaçını seçtim hiç paylaşmadığım. Bebeklerdeki bu değişim inanılması çok üç bir durum, bakıp bakıp bu Cem o Cem mi diyorum ?



Temizlemesi ( Cem'i ve mutfağı ) bana kaldığından...




Cem Bey akşamları ben yemek hazırlarken ayak altında gezmesin, mutfak çekmecelerini döküp saçmasın diye mama sandalyesinde buluyor kendini, bir yandan iş yapıp bir yandan onu eğlendirmeye çalışan bizler, gittikçe bize benzediğini farkettik bu Cemtos'un. Nasıl biz onun karşısında şaklabanlıklar yapıyorsak, artık o da başladı komiklikler yapmaya, şımarmaya, bizi eğlendirmeye.
Geçenlerde anneannesine gittiğimiz yağmurlu bir günde teras'ın penceresinden dışarı bakarken inat etti dışarı çıkacağım diye, annem ıslanırsın bak yağmur yağıyor diyorum, ama yağmur nedir bilmiyor ki, madem öyle dedik giydirdik ve attık terasa küçük adamı. Şaşırdı ne olduğunu anlamadı, sonraaaa yüzünü yağmurun yönüne çevirip kollarını açıp kapattı gözlerini hissetmek için yağmuru.
