30 Ekim 2008 Perşembe

Kapandık, açıldık, bayramı kutladık

Cumhuriyet bayramımız kutlu oldu. Dün akşam boğazda düzenlenen muhteşem gösteriyle taçlandırıldı bu güzel gün. Orada olmayı çok arzu ederdim, harika bir görsel showdu. Bu arada dün bir markette alışveriş yapıp kasaya geldiğimde buyrun diyerek elime bayrak tutuşturdular, pek hoşuma gitti, eve gelir gelmez Cem'e verdim sallattık bayrağı bir sağa bir sola.

Haftasonu Nilüfer aradı, Hande sayfana girmek istediğimizde mahkeme kararıyla kapatılmıştır yazıyor haberin olsun dedi. Ayy ne oluyor ayol, ne yapmış olabilirim ki, hepi topu bizden bahsetmek dışında ürünlerden bahsedip resimlerini koyuyorum ki bunu yaparken de ailemizin avukatı kardeşime danışıyorum sorun olmasın diye. Allah allahhh !!? Neyse sonra anladım ki sorun ben değilmişim :) Neyse ki açıldık yeniden. Açılmasaydık bir müddet daha, yeni adrese taşınacaktık, Cem bu hatıralardan yoksun kalmamalı.

Cem artık iyice ustalaştı yürümek konusunda. Evin içinde pıtır pıtır gezen küçük bir adam, odasında oyun oynarken bir bakıyorum yürüye yürüye gelmiş yanıma, hatta öyle ustalaştı ki yürürken bir yandan da bardağı elinde su içiyor :) Raşide teyzesi hergün parka çıkardığında bayağı bir yürütüyor hatta basket sahası boş ise sokuyor sahaya özgürce dolaşıyor küçük adam.


Arabası ile gidiyor parka, yürüyüş sonrası binmiyor arabasına, durum böyle olunca dün Reha parka götürürken arabasını almasam dedi. Nitekim almadı da, el ele gittiler baba oğul.




Reha bir iki kez gitarı çıkarmıştı, onu kucağına almıştı bıdıkta tellere vurarak ses çıkartmıştı, bu durum öyle hoşuna gitti ki, ne zaman ona şarkı söylesek "nay nay" diye eşlik etmesinin yanı sıra gidip gitarı çekiştiriyor, Reha gitarı çıkarıyor yerinden bizimkisi hemen başlıyor tellere minik parmakları ile vurmaya.



İlk 3 ay yani ben evdeyken televizyon hep açıktı, sonra bir kapattık televizyonu bir daha da onun yanında açmadık, ama artık izlesin istiyoruz, her ne kadar doktorlar 2 yaşına dek yasaklasa da ben dil ve motor gelişimi açısında etkili olduğunu düşündüğümden artık izlemesini istiyorum, ama pek oralı olmuyor. Brainy Baby, Baby Einstein CD'lerini koyuyorum, yok 1 dk. bakıyor sonra başka şeylere dalıyordu. Raşide teyzesi sabahları uyanır uyanmaz sabah 7:00'de BBC Prime'ı açıyor, arka arkaya yayınlanan Tıkkabilla, Razzle Dazzle, Tweenies'ı izletiyor 9:00'a kadar, hem kulağı ingilizce'ye da alışsın diye.

Doğumgününde o kadar çok oyuncak geldi ki, ben hepsini sakladım :) Birini çıkartıyorum oynuyor, sıkıldığını anlayıca hemen onu saklayıp bir başkasını çıkartıyorum, daha önce oynadığını bir süre görmeyipte tekrar çıkarttığımda yeni oyuncakmış gibi keyifle oynuyor, fakat bu aralar oyuncaklarının yanı sıra Selma teyzesinin verdiği ikea tabure ve masasına takılmış durumda. Masa yuvarlak üst tablası çıkıyor kova gibi içine oyuncakları doldurabiliyorsun, ama tabureleri koyuyoruz biz, bu küçük adam masayı yan yatırıyor kapağını açıp içindeki tabureleri çıkartıyor sonra içine giriyor, bende öyle olmaz böyle olur diyerek devirdiği masayı kaldırıp içine soktum ayy bayıldı öne arkaya sallanıp durdu.

Bu arada SenBenCem'in nereden geldiğinden daha önce bahsetmiştim. Geçenlerde internette gezerken ayy bir de ne göreyim. SenBenCem'in BenCem'i de varmış meğer :) İşte karşınızda BenCem ... Bu arada Sevgili İlkay ne güzel şeyler yazmışsın sayfamızla ilgili, çoook teşekkür ederiz, çok mutlu ettin bizi, kucak dolusu sevgiler size.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder