15 Temmuz 2008 Salı

Bath Time

Ne zamandır yıkanan Cem'in bir kaç resmini koymak yanında da Cem Paşa'nın yıkanma keyfinden bahsetmek istiyordum, hadi şimdi yazayım.

Cem Paşa evdeki küvetinin ardından kırmızı balık havuzu ile başladığı sulu günlerine, oturtamadığımız geç bunları anne diye oturmaktan kaçındığı gökkuşağı havuzu ile devam ettikten sonra kendini adam sanıp büyük havuza geçip çeşitli simitleri denedi ve karar verdi simitsiz anne baba kucağında yüzmenin en güzeli olduğuna. Diyorum ki şu su üstünde karnından tutarken o da elleri ve ayakları bizler gibi hareket ettirerek yüzüyormuş gibiyken ellerimi çeksem ne olur ?? :) Yok yok yapamam, kıyamam, korkarım. Kötü anne Hande, ay bu yazıları okuyacak ileri de ne cani kadınmışsın diyecek, yok annem yapmadım vallahi, sadece aklımın köşesinden öyle bir düşünce geçti ve hemen gitti.

Diğer taraftan sıcaklar bunaltırken bizleri, daraltıyor Pıtırı, durum böyle olunca Ayla ablası hergün yıkıyor onu, ama öyle seramoni şeklinde değil, işin kolayını da bulmuş Ayla,


oturtuyor lavaboya beş dakika da beşiktaş, Ayla onu yıkarken o da bir yandan ayna da kendine bakıyor, musluktan akan suyu yakalamaya çalışıyor. Bıraksak onu orada takılır bütün gün, uyur bile suyun içinde. Biz hep Cem'i havlu ile kuruluyorduk bornoz hiç giydirmemiştik, birgün bu lavabo duşunun ardından giydirmiş Ayla bornozu küçük adama ve hemen beni aradı, kameradan bak kameradan diye, ayyy ne tatlı olmuş ne tatlı.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder