3 Kasım 2009 Salı

Terrible 2, Horrible 35



Geçen hafta babaannesine götürdük kalması için Cem'i. Hayalimiz bir kaç günü sakin, bol ve deliksiz uykulu, filmli, biraz da gezmeli geçirmekti. Çarşamba akşamı babaannesinde uyuttuk ve evimize döndük, ohhh uzandık koltuklarımıza başlattık bu ara yeni gözde dizimizi (Fringe) izledik ardı ardına bir kaç bölüm yattığımızda saat 02:00 idi, 04:00 derin uykuda telefon sesiyle zıpladım yataktan, uyanmış beni, istiyormuş, ağlayarak "anne del" dedi içim gitti, babaannesiyle konuşurken arkadan sesi geliyor, sokak kapısının yanındaki diafone'a bakarak "anneye bakıyoyum" diyor, ayy ölücem yakında da oturmuyorlar ki, İstanbul'un öbür ucu. Neyse sakinleşti biraz sonra uyumuş, ben uyudum mu peki hayır, neredeyse hava aydınlanıyordu, sabah 09:30'da telefon keyfi yerinde kalktı diye. Ohhh çok şükür.



O günü keyifli geçirdik, akşam oldu yine, gayet rahat uyumuş, aman aman iyi alıştı dedik ve yine ardı ardına bir kaç bölüm izledik dizimizden Reha'yla, yine 02:00 gibi yattık. 04:00 kapı çaldı !!! Cem geldi. 12:30 da uyanmış, onu mutlu etmek, tekrar uyuması için herşey yapılmış babaannesi tarafından, ama nafile, hüngür avaz ağlarken "tamam hadi annene gidiyoruz" denilince herşey süt liman olmuş. Eve geldi Reha'ya ve bana sarıldı, yatağına koyduğumuz an uykuya daldı. Ertesi gün sarılıp öpüp durdu beni, çok seviyoyum diyip durdu.



Bu arada Cem'in odasının duvarlarına balonlar yaptık kartondan, geldiğinde görünce mutlu olsun diye, gecenin o saatinde, ağlamaktan perişan olmuş haldeyken bile yatağına koyduğum an onları gördü ve gülmeye başladı, "balonnn" dedi gözlerini kapayıp uykuya geçti :)







Bir dinlendik, bir uyuduk ki sormayın, Neyse şaka bir yana çok üzüldüm, Küçük Adam'ım kimbilir o minicik aklıyla neler düşündü neler hissetti. Bir daha yok.



Terrible 2, beni de Terrible 35 yaptı doğrusu, nasıl yöneteceğimi zaman zaman bilemiyorum, hayır'ı, yapma'yı anlamıyor, dediğim dedik çaldığım düdük, emrine amadeyiz, laf geçiremiyoruz ona, ama o bize geçiriyor maşallah pek güzel, zor dönemmiş çok zor, bu sabah Kanal D'deki "Doktorum" programını izledim ik kez, çünkü hala bozulan düzeni düzeltemediğimden dün gece 12'de uyuduğundan sabah 10'da hala kalkmamıştı. Neyse işte o programda konuşmasının sonunu yakaladığım ve çok yardımcı olabileceğini düşündüğüm Prof.Dr. Sabiha Paktuna Keskin'i önermek isterim, kitapları var, şayet internette bir yerlerde bulursanız bu günkü "Doktorum" programını izleyin derim. Ayrıca sayfasındaki videolara da gözatmakta fayda var : http://www.sabihakeskin.com/



Ben neredeyse 1 haftadır hastayım ama 2 gündür feci, tabii ki Cem'de nasibini aldı, bugün evde temizlik vardı, kapı cam açık, offf ama neyse ki o odadan o odaya kaçıp kurtulduk, annem geldi yemek yapmaya, bize göz kulak olmaya.

Hayriye'ye yardım etmekten keyif alıyor ama ondan da pek korkuyor :)





Anneannesiyle bize çorba yapıyor, benimde çorbada tuzum olsun misali çorbaya tuz döküyor :)







Durum böyle olunca blogları da okuyamadım günlerdir. Şimdi onları okumaya girişeceğim, biraz da Terrible 2 araştırması tabii.

5 yorum:

  1. yerim onu ya demek balonları görünce sevindi evin neşesi onlar

    YanıtlaSil
  2. kıyaamam ben ona annesini özlermiş minik kuzu allah ayırmasın!

    YanıtlaSil
  3. 1 gece hadi neyse de 2. gece dönmesi çok normal :) Cem çok komik çocuk yaa :))
    Temizliğe yardım ettiği resmine çok güldüm.Balonları da çok güzel olmuş :)

    YanıtlaSil
  4. Ah canım özlemiş, ama biraz bizim de dinlenmeye ihtiyacımız oluyor işte, sanırım biraz daha büyümelerini bekleyeceğiz.

    YanıtlaSil
  5. aman aman annesinden de ayrilamazmis, kiyamam kucuk prensime beeen:)

    YanıtlaSil